Bakan Varank müjdesini vermişti: 3 stratejik ürünün üretimine başlandı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın duyurduğu Ankara’da “Sağlık Teknolojileri Vadisi” kurma hedefi doğrultusunda ilk adım 3 stratejik ürünün üretiminde başladı.

Enjektör, kan tüpü, serum seti üretilecek

• 500 milyon lira TL yatırım ile hayata geçirilen TTT World isimli fabrikanın sahibi SILA Grup Yönetim Kurulu ve Sağlık Yatırımcıları Derneği Başkanı Dr. İhsan Şahin, fabrikada enjektör, kan tüpü ve serum seti üreteceklerini söyledi.

Sağlıkta yerli ürün dönemi başlıyor

Sağlık Bakanlığı yerli aşı üretimine odaklandı

Tek başına, ülkenin serum seti ihtiyacını karşılayacak

• Fabrikanın yıllık 400 milyon adet enjektör, 200 milyon adet kan tüpü, 100 milyon adette serum seti üretme kapasitesine sahip olduğunu belirten Şahin, "Şu anki kapasitemizle tek başına ülkemizin serum seti ihtiyacının tamamını, kan tüpü ihtiyacının yüzde 70’ini, enjektörün ise yüzde 50’sini üretebilecek durumdayız. Bu üretimi de yurt dışından aldığımız muadil ürünlerden yüzde 15-20 daha ucuza yapabileceğiz" dedi.

Yerli ilaç sanayisinde teşvik güçlendirilecek

Bin 100 kişi istihdam edilecek

Fabrikada maksimum kapasiteye iki ay içerisinde çıkacaklarını anlatan Şahin, tam kapasiteye ulaşıldığında bin 100 kişinin fabrikada istihdam edileceğini belirtti.

"İğne ucuna 200 milyon dolar ödüyoruz"

3 ay gibi kısa bir sürede fabrikada dördüncü ürün olarak iğne ucu üretmeye başlayacaklarını da ifade eden Şahin, "Ülkemizde iğne ucu üretilmiyor. Sanayi Bakanlığı ile konuşuyoruz ve bunu da yerli üreteceğiz. Türkiye’de her yıl 1 milyar 500 milyon adet iğne ucu tüketiliyor. Bunun için dışarıya yaklaşık 150-200 milyon dolar ödeniyor. Bunları Çin, Güney Kore, Almanya ve Japonya’dan alıyoruz. Bizim talebimiz şu: Bu ihtiyacın hepsi bizden alınmasa bile belli bir oranı yerli üreticiden alınabilir. 5 yıl boyunca bu ihtiyacın 3’te biri ya da 5’te birini bizden alacak olmalarını söylemeleri üretimin artması için yeterli" dedi.

Teşviğe ihtiyacımız var

Mevcut fabrika yatırımında hibe kredisi ve teşviklerden de yararlandıklarını anlatan Şahin, “Yatırımcının paraya, vergi teşviğine, SGK desteğine ihtiyacı var ama asıl olması gereken alım garantisi” dedi. Şahin, bu konuda şunları söyledi:

Sağlık sektöründeki hadise, Savunma Bakanlığı'ndaki hadiseye benzetilmeli

• "Son dönemde önemli teşvikler başladı. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız 'bu ürünleri yerli ve milli üreteceksiniz' dedikten sonra teşvik konusu yeni bir boyut kazandı. Sağlık sektöründeki hadisenin Savunma Bakanlığı’ndaki hadiseye benzetilmesi lazım."

KOBİ’lere yerli üretim desteği

Kanada, Malezya, Çin ve Senegal'de üretim merkezi kuruluyor

TTT World Fabrikası Genel Müdür Yardımcısı Sılanur Şahin ise, tıbbi sarf ve malzemelerin üretimini TTT markası altında ürettiklerini belirterek, "Markamızı tüm dünyaya taşımak için Kanada, Çin, Malezya, Senegal gibi ülkelerde üretim ve arge merkezlerimizi kuruyoruz. Üretim teknolojimizi Kanada da kurduğumuz teknoloji şirketimiz ile Ankara’da kurduğumuz Ar-ge merkezimizi entegre ederek geliştiriyoruz. Ümidimiz 5 yıl sonra markamızı sektörünün en büyük oyuncularımdan biri yapmak. Buna inanıyoruz ve başaracağız" dedi.

"Sağlık Sanayi Müsteşarlığı kurulmalı"

• "Sağlık Sanayi Müsteşarlığı diye bir yapının kurulması lazım. Sağlık endüstrisi ve global sağlık sanayisi dünyanın en büyük ikinci sanayisi. Sektördeki küresel oyuncular yeni üreticileri ve oyuncuları daha üretimlerinin ilk yıllarında boğuyorlar ve yaşamalarına izin vermiyorlar. Bu sebeple sağlık sektöründe dünya çapında firmalar ve markalar çıkaracaksak önce kendi ülkemizde bu markaların doğmasını ve yaşamasını sağlamalıyız. Tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi sağlık sektöründe de stratejik ürünlere verilecek gerçek teşvik alım garantisidir. Bugün savunmada ürettiğimiz İHA ve SİHA’larla nasıl savaşlarda üstün geliyorsak, yeni İHA ve SİHA’ları artık sağlık alanında yapmalıyız."

"Koronavirüsü lehimize çevirebiliriz"

Türkiye’nin tüm dünyayı sarsan koronavirüsü lehine çevirebileceğini anlatan Şahin, "Çin, basit sarf malzemeleri üretiminde dünyanın yaklaşık yüzde 60 ihtiyacını tek başına karşılıyor. Çin yaklaşık 3 aydır fabrikalarında kontağı kapattı. Dünyaya maske, enjektör, tıbbi önlük ve dezenfeksiyon solisyonu satan Çin, şimdi dünyada bunları almak istiyor. Ülkemize de çok sayıda sipariş geliyor. Çin en büyük üretici iken 1.5 milyarlık nüfusu ile en büyük tüketici haline dönüştü. Türkiye medikal sanayi olarak diğer sanayilerden önde. Basit sarf malzemesini rahatlıkla üretebilir ve pazarın yüzde 20’sini bir yıl gibi bir süre içerisinde ele geçirebilir ve ülke gelirini ikiye katlayabiliriz" dedi.

• Türkiye’nin ilaç ve medikal sarf malzemeleri sektöründe yüzde 95 oranında dışa bağlı olduğunu anlatan Şahin, "Gerekli desteklemeler ile bu bağımlılığı kısa zamanda yüzde 15’lere çekebiliriz" diye konuştu.

Yerli ilaç ve tıbbi malzeme üretimi başlıyor

Türkiye, dünyanın ilk 3'ünde

Türkiye’nin sağlık hizmetleri sunumunda markalaştığına dikkat çeken Şahin, "Dünyada yeni trend var, sağlık hizmetlerinin özel sektör marifetiyle satın alınması şeklinde. O alanda da dünyanın en önemli aktörleri arasında Türkiye var. Genelde uluslararası pazarda bizim rakibimiz olan Kanada ve Avusturya le rekabet ediyoruz. İlk 3’te Türkiye’yi kesinlikle sayabiliriz" dedi.

"Ankara'da bu sene genel hastane kuracaklar"

Ankara’da bu sene içerisinde bir genel hastane kurma hedefleri de bulunduğunu anlatan Şahin, "Ankara’da kuracağımız genel bir hastane olacak. Şu anda Türkiye’de ve dünyada özelikle fizik tedavi ve yaşlı bakımda en fazla yatak kapasitesine sahip grup biziz" dedi.

• Seyşeller’de bir fizik tedavi hastanesini işletmek için de girişimleri bulunduğunu anlatan Şahin, "Şeyseller Sağlık Bakanı ile bir görüşmemiz oldu. Kendisi fizik tedavi alanında Türkiye’nin öncü olduğu bilinciyle ülkelerindeki fizik tedavi hastanesini bizim işletmemizi istedi. Teklif onlardan geldiği için muhtemelen işletmeyi alacağız" diye konuştu. Şahin, ayrıca Katar’da da bir hastanenin özelleştirilmesi için yapılan ihale sürecinde ilk 3 firma arasında yer aldıklarını belirterek, Katar’da da hastane işletebilecekleri müjdesini verdi. Şahin Kazakistan ve Kuveyt’te de bazı hastanelerin işletmesi için girişimde bulunduklarını açıkladı.

"Kemik tozu üretimine başlandı"

• Şahin, "Şu anda başladığımız ürün olarak patentini de aldığımız kemik tozu üretimimiz bulunuyor. Ortaklarımızla beraber yapıyoruz. Aynı şekilde kemoterapi ilaç üretimi de yapıyoruz. Bunları grubumuza yeni katılan şirketlerle yapıyoruz. Kemik tozunu şu an Türkiye’de yapar hale geldik. İnsan kemiğini tozu ile elde edilen, tümörlerde, trafik kazalarında, savaş ve harp mamullerinde kemik ve doku kayıplarında ortaya çıkan kaybın yerine koymamız gereken parçaları bir başka insanın kemik tozundan elde edip getirip oraya monte edebiliyoruz. Bunu İran’la beraber yapıyoruz" dedi.