CUM’A SOHBETİ ( 4/ 49 )
HANGİ ALEVÎ’lik?!...
Ma’lum’un ilamı, Kemal Kılıçdaroğlu,yayınladığı bir video ile nihayat, “ Alevî olduğunu i’tiraf etmiş, hatta, daha da ileri gitmiş,” Ben, Allah,Muhammed,Ali diyen, iyi bir Müslüman’ım,” demiştir.
Doğrusu ne? Kılıçdaroğlu’nun dedeleri, Yavuz Sultan Selim Han ile, Şah İsmail arasında, Anadolu’nun ehl-i Sünnet akidesiyle İslâmlaştırılması, ya da,Abdullah İbn-i Sebe’nin dizayn ettiği, Förs, Sasânî, Şî’a inancının yaygınlaştırılması mücadelesinde,Ermeni-Şî’î’ler olarak,, Şahkulu Isyanlarında Anadolu içlerine, Afyon’a,Akşehir’e kadar gelmişler,Yavuz Selim Han’ın, Şah İsmail’i, Förs,Sasânî,Şi’î taraftarlarını tepelemesi üzerine, Kılıçdaroğlu’nun, Förs, Sasânî, Ermeni Şi’î, dede’leri, Dersim’e,( Tunçeli) ric’at etmek mecburiyetinde kalmışlardır.
Kılıçdaroğlu, Allah Rabbi’miz,Muhammed salla’llâhu aleyhi ve sellem,Peygamberimiz,Haüzreti Ali Kerreme’llâhu Veçhehû, Allah’ın aslanı,Peygamebr’imizin daladı,Amcasının oğlu diyen,diğer,ashabı ve Hulefâ-i Râşidîn Efendilerimizi ta’an etmeyen kötülemeyen,Anadolu Alevî’leri başımızın taşıdır.Allah,Peygamber,Kur’ân ashab-ı Güzîn, Hulefâ-i Râşidîn, namaz oruç gibi farzlar ve vaciplerr mevzu’ularında,Hazreti Ali’ Efendimize fart-ı Muhabbetlerinin dışında, ehl-i Sünnet müslümanlyarıyla aralarında bir farkbulunmayan bu kardeşlerimizle,Kemal Kılıçdaroğlu arasında yakından- uzaktan herhangi bir münasebet sözkonu değildir. Kılıçdaroğlu, hem İslâm Kültür’nden, hem de Alevî’likten Bi’îhaberdir.
Allah’ın Aslanı, İlim Şehrinin anahtarları elinde bulunan, ehl-i Beyt’den,Peygamber’imizin damadı, Amcasının oğlu, Hulefâ-i Râşidîn’in dördüncüsü, Hazreti Ali için, “ mütefekkir,” diyor.Oruç tutmadığını, hatta oruca inanmaoığı bilindiği halde,yaman takiyyeci,münafık olduğu için,Halkımıza şirin görünmek, Halkımızı aldatmak için iftar sofralarına katılıyor,iftar edenlerlebirlikte, akşam yemeğini zıkkımlanıyor. Buralarda da cehaletini sergilediği konuşmalar yapıyor,Konya’yı Hollanda’dan daha büyük bir ülke,Çorum’u Serhadşehir, diye nitelendirilmesi bir yana,Merhum, Necmeddin Erbakan’ın sık sık okuduğu,” De ki: “ Hak geldi,batıl yok oldu. Gerçekter batıl, yok olmaya mahkumdur.” Meâlindeki âyet-i Kerime’yi,Erbakan’ın sözü olarak kullanıyor, Aileboyu hıristiyan bir aile reisinin liderliğini yaptığı,bir partinin iftar yemeğinde, kendisi için sıradan bir akşam yemeğinde, “ Erbakan’ın çok güzel bir sözü diye bahsediyor.
İnandığı için değiel, sırf siyâsî istismar için hiç bilmediği alışık olmadığı cenaze namazlarına katılmakta, namazda okunacak du’a’ları bilmediği gibi, ellerini bağlamasını bile bilmiyor acayip bir şekilde tutuyor. Ramazan ayı münasebetiyle teravih namazına iştirak etmek istemiş, kendisine rehberlik eden, Ekremos öyle bir rehberlik etmişki,” Efendim, teravih namazı öyle bildiğiniz cenaze namazı gibi kısa bir namaz değil, kırk rek’at hem aralarda tesbihler var, Salat-i Ümmiye var. Bunlara katılmazsanız, yanınızda namaz kılanlar, “ hiçbir şey bilmiyor, bir de teravih’e gelmiş,” diye sizi kınarlar. Teravih’e gitmeyelim,” demiş vazgeçirmiş...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Allah’ı Rab, Muhammed salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimizi, Peygamber, Hazreti AlÎ Efendimizi, veli, sahabî, Halife kabul eden, Farz’ları vacipleri, haramı haram, helali helal kabul eden Anadolu Alevî’lerinden olmadığı kat’î... Ateiust,Deist, hiç dinî, ma’nevî inancı olmayan, hiçbir değer tanımayan, Alevî’ler var. Gulat-ı ŞÎ’a, denilen, Hazreti Alî’ye, hâışâ! Allah’tır, hâşâ! Peygamsber’dir diyen Alevî’ler var.Kılıçdaroğlu, iyi bir müslüman değil, iyi bir müslüman olsaydı, en azından, Zarûrat-ı Diniyye dediğimiz, herhangi bir müslümanın asgarî’den bilmesi gereken şeyleri bilmesi gerekiyordu. Din ve din kültürü hakkında hiçbir şey bilmiyor. Sıradan gayrimüslimler bile, İslâm Dini hakkında Kılıçdaroğlu’ndan fazla bilgilere sahiptir. Kılıçdaroğlu’nun Anadolu Alevî’liği ve kültürü hakkında da hiçbir bilgisi yoktur. Eğer zerre kadar bilgisi ilgisi olsaydı, Hazreti Ali Efendimize “ mütefekkir,” demezdi.
Kılıçdaroğlu, “ Allah, Hak, Muhammed Ali,” diyen,( Allah’ın ubudiyyetini ve ulûhiyyetini, Muhammad- Mustafa salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimizin, risalet-nübüvvetieni,(Peygambenliğini),Hazreti Ali Kerreme’llâhu anh Efendimizin, hilafetini,( halifeliğini) ve velayetini kabul eden ibadetlerini yerine getiren,arı-duru, müslüman Anadolu Alevî’lerinden değildir.Bu inanç’daki Alevî kardeş’lerimizin,temel düsturu, “ eline, beline, diline, eteğine sahip olmaktır.” Ya’nî, yalan söylememek, iftira etmemek, kimsenin ırzına, namusuna yan bakmamak, harama el uzatmamak...
Oysa, Kılıçdaroğlu,Mahkeme kararlarıyla def’a’larca tescil edilmiş bir yalancı, bir müfteridir.Geçtiğimiz yıllarda, Cumhurbaşkanımız, ailesi yakınları,Bakanlar hakkında öyle yalanlar söylemiş,öyle iftiralarda bulunmuşki, bu yalan ve iftiralar maühkeme kararlarıyşla teispit ve tescillenmiş,ödediği tazminat miktarını belki kendisi bile hesap edemez.Son kuyruklu yalanı, “Londra’dan üçyüz Milyar Dolar getirdim,” Pekiyi! Getirdiğin bu para nerede? Diye soruldu, bu parayı, tefecilerden,Narkotik baronlarından mı aldını? Hayır, yatırım için, öyleyse, bu yatırımlar ne üzerine ve nerelerde yapılacak? Her zaman olduğu gibi, bunların hiçbirisinin cevabı yoktur. Mu’tadı üzere söylenmiş, kocaman bir kuyruklu yalan...
Yalancılığı, müfteriliği mahkeme kararlarıyla tescillenmiiş birisini, Cumhurbaşkanı seçmek şöyle dursun, İslam Hukukunda böyle birisinin mahkemelre şahidliği bile asla kabul edilmez.
“ İyi bir Müslümanım,” diyor. Hâşâ!Bütün Farzları, Vacibleri, sünnetleri, hatta Nafile ibadetleri bile hakkıyla yerine getirenmüslümanlar dahî, kat’iyyetle ve asla, “ Ben iyi bir müslümanım,” demez, diyemez, Gerçek ma’na’da iman, kalplerde gizlidir, ama, İslam’ ın gerekleri gizli gizli değil, âşikâre icra edilir,Farz namazlar, Cum’a ve Bayram namazları camii’lerde açıktan açığa kılınır, hec öyledir, zekat öyledir.” İyi Bir Müslüman(!) Kılıçdaroğlu, hacca, umreye gitmemiştir, namaz kılmaz, oruç tutmaz,( bakmayınız siz, seçim arafesi oruç tutmadığı, oruca inanmadığı halde, iftar sofralarında boy göstermesine) İslâm’ın gereklerinden hiçbirisini yerine getirmeyen birisi nasıl “İyi Bir Müslüman.” Oluyorsa?!...
Yalancılığı, mü fteriliği mahkeme kararlarıyla tesciulli, sabah-akşam yalan söyleyen, iftira edenbirisinin şahidliği bile kabul edilmezken,hiçbir şuurlu, gerçek ma’nada müslüman birisi böyle bir zata, asla, rey vermez- veremez...