Boşanma Sürecinde Kimin İlk Adımı Attığının Önemi Var Mı?
Boşanma sürecini kimin başlattığına ilişkin merak edilenler genellikle, kimin ilk adımı attığının durumda bir fark yaratıp yaratmadığıdır. Ancak gerçek şu ki, boşanma davasını kimin açtığı değil, hangi tarafın daha fazla kusuru olduğu önemlidir.
Yani, erkek ya da kadın tarafından boşanma davasının açılmasının bir önemi bulunmamaktadır. Evlilik akdi sebebiyle her iki tarafın da birbirine ve çocuklarına karşı belirli yükümlülükleri bulunur. Boşanma sürecinin seyrini belirleyen, bu yükümlülükleri hangi tarafın yerine getirdiği veya getirmediğidir.
Anlaşmalı Boşanma Süreci ve Kimin Başvuruda Bulunması Gerekir?
Anlaşmalı boşanma davası sürecinde de kimin başvuruda bulunduğunun bir önemi yoktur. Tek gereken, bir tarafın boşanma dilekçesini mahkemeye sunması ve duruşma gününe kadar anlaşmalı boşanma protokolünü de sunmasıdır. Bu durum, tarafların uzlaşması sonucu ortaya çıkar. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanma sürecinde kimin başvuruda bulunduğu hakkında sorular anlamsızdır. Çünkü boşanma sürecinde kimin başvuruda bulunduğunun hiçbir ek avantajı yoktur. Davalı da, boşanma avukatı aracılığıyla, nafaka, tazminat vb. diğer haklarını talep edebilir ve bu taleplerini mahkemeye sunabilir.
Hakların Talep Edilmesi
Boşanma sürecini kimin başlattığı değil, kimin hakkı olduğu önemlidir. Hak iddia eden taraf, delilleriyle durumunu kanıtlar. Çocukları varsa, kendisi ve çocukları için nafaka, maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Kadın, evlenmeden önceki soyadını alabilir. Ancak, kadın iş hayatında kocasının soyadı ile tanınıyorsa ve bundan fayda sağlıyorsa, eski eşinin soyadını kullanabilir. Hakim, durumu değerlendirir ve davalının sosyo-ekonomik durumuna göre nafaka belirler.
Boşanma davasını talep eden kadın, boşanma sonrasında maddi durumu zorlaşırsa, yoksulluk nafakasını davalıdan talep edebilir, boşanma avukatı aracılığıyla. Eğer erkek kusurluysa, kadın nafaka ve maddi-manevi tazminat talep edebilir. Eğer kadın evlilik birliği içinde erkeğin aile şirketinde çalıştıysa ve bu durum boşanma ile son bulduysa, kadın işsizlik nedeniyle yoksulluk nafakası talep edebilir.
Erkek ise, eğer kusurlu taraf kadınsa ve erkek bu durumu kanıtlayabilirse, maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Fakat genellikle erkekler, maddi olarak daha güçlü olduklarından dolayı yoksulluk nafakası talep etmezler.
Çocuk Velayeti
Çocukların velayeti konusu da boşanma davalarında önemli bir yer tutar. Velayet hakkı, çocukların menfaatlerini gözetmek amacıyla belirlenir. Genellikle, çocuklar annelerine verilir, fakat bu durum kesin bir kural değildir. Mahkeme, çocukların menfaatlerini gözeterek ve çocukların yaşları, cinsiyetleri, ebeveynlerin ekonomik durumları, ebeveynlerin çocuklarına bakma kabiliyetleri gibi birçok faktörü değerlendirerek velayeti belirler.
Sonuç olarak, boşanma sürecini kimin başlattığı genellikle davada etkili olmaz. Asıl önemli olan, her iki tarafın da haklarının korunması ve adil bir şekilde dağıtılmasıdır. Boşanma süreci karmaşık ve duygusal olabilir, bu yüzden bu süreçte bir avukattan hukuki destek almak genellikle yararlıdır.