Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı bürokraside var olan FETÖ tehdidini tvnet'te anlattı: Örgütle mücadele alt mercilere hiç yansımıyor
Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, tvnet'te canlı yayınlanan Gündem Özel programında gazeteci Cüneyt Özdemir'e açıklamalarda bulundu.
"FETÖ sadece terör değil aynı zamanda bir casusluk örgütüdür"
Türkiye'nin en önemli ve can alıcı beka sorununun FETÖ olduğunu vurgulayan Yaycı, "FETÖ, sadece bir terör örgütü değildir, aynı zamanda bir casusluk örgütüdür." diye konuştu.
"Örgütle mücadele alt mercilere hiç yansımıyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın FETÖ ile mücadele konusundaki özverisinden övgüyle bahseden Yaycı, "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu iradesi alt mercilere hiç yansımıyor." diyerek bürokrasideki tehdide dikkat çekti.
Genelkurmay'daki FETÖ yapılanması
Genelkurmay Başkanlığındaki tehlikeye dikkat çeken Yaycı, "Darbeye fiilen katılan amiral ve generallerin oranı yüzde 64. Yüzde 80'ine yakınına da ihraç oldu ve 180'lere düştü sayı. Oran sizi yanıltmasın, tuğ ve tümlerin oranı yüzde 80'i FETÖ'cü çıktı. Ordu teslim edilmiş. Genelkurmay Başkanı bizzat seçiyor bu isimleri. 15 Temmuz yaşanmasaydı FETÖ'cü olacak Genelkurmay Başkanlarını görebilirdik." ifadelerini kullandı.
Yaycı'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye'nin en önemli en can alıcı beka sorunu olan mesele FETÖ'dür. FETÖ, sadece bir terör örgütü değildir, aynı zamanda bir casusluk örgütüdür. Milli sırlarını sokağa döken, internette dolaştıran bu hain örgüttür. Dünyada hiçbir devlet, millet bu denli bir düşmanlıkla karşılaşmamıştır. Hukuka güven sarsıldıysa bunun temel sebebi FETÖ'dür. Kumpas davalarıyla kendisinden olmayanları içeriye attı. Kendisine yardım etmeyenleri çok ağır şekilde zindanlarda çürütmüştür. Çocukların intihan haklarını emeklerini çalmışlardır.
Böylesine hakikaten ahlaksız ve vicdansız bir örgüt. Bir kuvvetle bir yarbay 15 Temmuz'dan 7-8 ay önce disiplin kuruluna sevk ediliyor. Kurulda müstehcen bir kadınla yatak odası görüntüleri gelmiş. Kuvvet böylesine ahlaksız bir duruma, bunun ahlaksızca ilişki olduğunu söylüyorlar, ihraç ediliyor. Yüz kızartıcı suçla. 15 Temmuz'dan sonra anlaşılıyor ki evinin yatak odasına yerleştirmişler ve adamın karısıyla görüntülerini çekip ifadelerine bile başvurmadan yollamışlar. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Benim gemi komutanımın eşine iftira attılar. Twitter'da internette her gün yazıyorlar, hakaret ediyorlar her gün onlarla karşılaşıyor. Adam kendisini vurdu intihar etti. Bu ahlaksızlar yüzünden. Bunların dinle imanla alakası yoktur.
Bunlar evinizin içerisine çocuk pornosu koyarlar ihbar edip kendileri yakalatırlar.
Bugün de FETÖ'yle mücadelede bir anlık gafletin nelere mal olduğunu gördük dedi. Sayın cumhurbaşkanımızın bu iradesi alt mercilere hiç yansımıyor. Yansıyanlar, terörle mücadele daire başkanlığında çok önemli isimler. Hasan Yiğit gibi İstihbarat Daire Başkanı gibi. Birkaç tane vatanperver savcı dışında kimse yok. Bürokrasiyi kastediyorum. FETÖ sadece TSK'da yargıda ve emniyette mi var? Akademide nerede? Mülkiye, kaymakamlar, valiler, öğretmenler, akademisyenler, üniversiteler, Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AFAD ve Kızılay? Benim sorum şu FETÖ, halkta karşılığı olmayan bir örgüttür. Hedefi bürokrasiyi ele geçirmektir. 2000 yılından itibaren ÖSYM'deki bütün sınavların hemen hemen hepsinin çalındı.
Adaylık kodlamasıyla deniz kuvvetlerine sızanlar yüzde 97. Ben tespit ettim, aksini iddia eden varsa gösteririm. Savcılığa da dosya hazırlayıp gönderdim. 2000 yılına kadar girenler yüzde 80 FETÖ'cüyse bunlar yarbay albay olmak üzere. Yaşar Güler Paşa döneminde çok önemli çalışmalar yapacağına inanıyorum. Bundan önce FETÖ'yle mücadele yeteri kadar yapılmadı. Sınav yolsuzluklarını, itiraflarla uğraşıyorsanız örgütün yüzde 10'uyla uğraşıyorsunuz demektir.
TRT'den ne kadar adam atılmıştır? Yüzde kaçtır? Çalışanlara oranı ne kadardır? TRT gibi bir kurumu her şeyiyle ele geçirmiş oradan yayın yapmaya kalkan bir kurum. Korsan bildiri de oradan okundu. Maliye'de ne kadar FETÖ'cü tespit edilmiş? TSK'da 25 bin kişi deniyor. Bunun içerisinde askeri öğrenciler, uzman çavuşlar var. 600 binde 25 bin nedir? Bunlar yüzde 4-5 ile darbe girişiminde bulunur mu? Biz sadece buz dağının görünen kısmını gördük.
"FETÖ'nün MİT ve Emniyet'i hedef alarak TSK ile düşman etme çabası 2014 tarihli dosyada"
Nisan 2014 yılında hazırlanmış bir dosya ver elimde. İstihbarattan FETÖ'cü bir komutan tarafından hazırlandı. Şu anda ağırlaştırılmış müebbet almış. MİT ve Emniyet vasıtasıyla TSK hakkında olumsuz haberler yapılıyor diyerek kurumları düşman yapıyor. 2014'de MİT ve Emniyet bu yapılanmanın farkında. Bilgi ve belgeye dayanmayan derken beni ve Selçuk Bayraktaroğlu'nu Metin Temel Paşa'yı ve iki kişiyi daha sayıyor.
Genelkurmay'ın istihbarat kaynağının MİT ve Emniyet olduğu, kamu kurumlarındaki siyasi kadrolaşmanın TSK içerisinde de oluşturulması maksadıyla orduya müdahale edilebileceği vurgusu yapılarak örgüte müdahale olabileceğini işaret ediyor.
2014'ten sonra Genelkurmay Başkanı'nın sözlerine bakalım. Ergenekon'u FETÖ'cülerin değil de iktidarın yaptığını öne sürüyorlar.
"15 Temmuz yaşanmasa FETÖ'cü Genelkurmay Başkanı görebilirdik, bunların hepsi de Genelkurmay Başkanı tarafından seçilen isimler"
O zamanlar Balyoz ve Ergenekon sürecinde imzalar yoktu. Kağıt parçasının üzerine imzalar atılırdı. Zamanında kuvvet komutanı olan bir isim bana 15 Temmuz sonrasında bana bu belgeyi verdi. TSK, FETÖ'nün eline geçmiş. Darbeye fiilen katılan amiral ve generallerin oranı yüzde 64. Yüzde 80'ine yakınına da ihraç oldu ve 180'lere düştü sayı. Oran sizi yanıltmasın, tuğ ve tümlerin oranı yüzde 80'i FETÖ'cü çıktı. Ordu teslim edilmiş. Genelkurmay Başkanı bizzat seçiyor bu isimleri. 15 Temmuz yaşanmasaydı FETÖ'cü olacak Genelkurmay Başkanlarını görebilirdik. 1970'lerin başında mezun vermeye başlıyor. Korgeneral oluyor o seviyelere varmış oluyor. Genelkurmay Başkanlığındaki başkanların birçoğu FETÖ'cü çıktı. Başkanların altında da daire başkanları var. Özellikle seçilir ve Genelkurmay Başkanı'nın talimatıyla seçilir.
"En küçük birliklere kadar bildiri geçip 'darbe' emri verdiler, 900 kişilik sıkı yönetim listesinin neredeyse tamamı FETÖ'cü"
15 Temmuz'un FETÖ'nün çözülmesinin en önemli delili. Genelkurmay'dan FETÖ'cüler 21.30'da en küçük birliklere kadar haber merkezi üzerinden bildiri geçiyorlar. TSK, yönetime el koyuyor. Herkes hazır kıta bekleyecektir, görevler veriyor. Bunlar sıkıyönetim komutanlarına iletiyor. Hareket Merkezi Amiri bunu yapan her şeyi ayarlamışlar. Bu kalkışmayı yapacakların haberi var. Gece 3'te yapılacakken erkene alıyorlar.
Ellerinde bir liste var 800-900 kişilik üst rütbeli isimler var. Vakıflar Bankası Genel Müdürünü bile belirlemişler. Türk Telekom, Türksat... Telekominikasyon, Merkez Bankası firari olan amirale bırakılacakmış.
7-8 ay civarında buna çalışılmış, Mehmet Dişli vardı başında. Hulusi Akar ile birlikte helikoptere binen bir isim. Başka göreve atananlar ya da üst göreve atananlar tümamiral oramiral olarak atanıyor. İlk kategori FETÖ'cü, göreve devam denilenlerin de yüzde 95'i FETÖ'cü. Tunceli'deki komutan mecburen yapılıyor. Adam FETÖ'cü değil. Üçüncü kategoride ise bunu kabul etmeyenler var. Valiye sizin emrinizdeyiz diyor.
Emre alınanlar da var ya idam edileceklerdi ya da ömür boyu hapse mahkum edileceklerdi.
"Soruları ve cevapları kendi yetiştirdikleri öğrencilere verip bir yılda 1214 kişiyi askeri liseye sokuyorlar"
Her sınavın bir zorluk derecesi var. Zorluk derecesi, test ortalama güçlüğü yüzde 33. Tüm soruları doğru yapan kişi 35. 2003'e kadar da normal değil ama öyle diyelim.
Kendi yetiştirdikleri öğrencilere soruları cevaplarıyla veriyorlardı. Diğer yüksek puan alanları elemek için sınavları zorlaştırıyorlar. Zorluk 2004'te yüzde 38'e çıkarken tüm soruları cevaplayanlar birden 234'e çıkıyor.
2010'da zorluk yüzde 41 iken 1214 kişi soruların tamamını yanıtlıyor. Askeri öğrenciler vs. diyerek algı yapıyorlar ya alın size askeri liseler.
2014'ten sonra sorular sıkılaştırılıyor. Tam yapan sayısı 2 oluyor. Soruları alamıyorlar 2015'te 0, 2016'da 4 kişi. Sınav zorluğu da yüzde 25'lere düşmesine rağmen.
FETÖ'cü olmayan diğer başarılı öğrencilerin yanına TC kimlik numaralarının yanına aday numaraları da koyuyorlar. Şansa bırakma diye bir şey yok. FETÖ'cü amirallerin çocuklarının yüzde 90'ı askeri okullardaydı.
Örgüt içi evlilikler bile kategorize edilerek seçiliyor. Sistemden birbirleriyle eşleştirip kısa sürede evlendiriyor. 2010 yılında devlet kadroları inanılmaz şekilde açılıyor ve bunlar giriyorlar. 2010 yılında altın nesil geldi, dershanelere gittiler diyorlardı.
FETÖ bence guguk kuşudur. Çok açıkgöz ve gaddar bir kuştur. Hiçbir zaman yuva yapmaz ve kuluçkaya yatmaz. Öyle bir kuş ki uçmayı öğrendiği gün yuvayı da dağıtıyor. FETÖ ancak böyle anlatılır.
Bir adamın İngilizce belgelerine bakıldığında okuma ve dinleme puanları 50'lerden 90'lara çıkıp yeniden düşüyor.
Yunanistan'da müthiş bir FETÖ nüfusu var. Elebaşı Gülen o yüzden Yunanistan'ı övdü. Yangınlar esnasında Yunanistan öne çıkarıldı, FETÖ'cüler servis etti. Devletin Sikorsky helikopterini Yunanistan'a teslim ettiler. Yunanistan o gün hava sahasını açtı. Bunlar darbenin arkasında. Firari FETÖ'cüler Ayasofya'nın kilise olduğunu savunuyor. Bunları masum, mağdur görenler var.
"15 Temmuz 20.30'a kadar orduda FETÖ'cü var denildiğinde bize dava açıyorlardı"
FETÖ'cüler bizim isimlerimizi verip ordudan ihracımızı istediler. Bunlar TSK'da paralel yapı diyerek bizi hedef alıyorlardı. FETÖ yapılanmasını ortaya çıkartıyorlar diyerek beni hedef alıyorlardı 2014 şurası öncesinde. TSK tamamen paralize olmuş ve el üstünde tutuluyorlardı. 15 Temmuz 20.30'a kadar orduda FETÖ'cü var denildiğinde bize dava açıyorlardı. Bir tane FETÖ'cü yoktu o tarihe kadar ihraç edilenler arasında.
"Hulusi Akar'ın alıkonulduğu odada kimsenin eli bağlı değildi"
Ömer Faruk Harmancık, o gece yakalananlardan. Bu adam FETÖ'cünün ağababası olmadığı halde bunu korudular ve 3 sene emekliliğini uzattılar. MİT ve Emniyet'ten rapor gelmesine rağmen engelliyorlar. 15 Temmuz gecesi bu adam Akıncı'da karargahta yakalanıyor. İfade değiştirip stratejik hata yapmışım diyor. Bunun ifadesini Hakan Evrim denilen darbeci asker çürütüyor. Hulusi Akar'ın bizim karargaha geldiğini öğrendim, komutanı karşılamam gerekirdi. Dışarıda 10-15 tane SAT komandosu vardı. Hulusi Akar, odada duruyordu. Akın Öztürk, Mehmet Dişli ve Ömer Faruk Harcancık da vardı. Kimsenin eli bağlı değildi diyor. Çapraz sorgulamalarda ortalarda çıkıyor.
Akıncı'daki olaylarla ilgili FETÖ'cü savcıyı görevlendiriyorlar. Aldığı talimat çerçevesinde darbecilerin kurtarılması için cep telefonlarını alıp firar etmiş. Bunu oraya kim gönderdi?
Deniz kuvvetleri gemilerinin yüzde 70'i seyre çıktı o gece. Başka bir gemi komutanı tarafından kaldırılan gemiler var. 8 ay bu darbeye çalışıyorlar.
Marmaris'te yaşananları ilk defa anlattı: Erdoğan'ın helikopteri arızalandı
15 Temmuz'da ben de Marmaris'teydim. Bizim gittiğimizden sonra üçüncü gündü. Devletin elden gideceğini söylüyordum. Son şura burada da bir şey olmazsa bunlar devleti tamamen ele geçirecekler ve bu iş bitecek diyordum. Arkadaşım Serkan Yazıcı, Cumhurbaşkanı Varşova'dan geliyor onu karşılamaya gideceğim dedi. Erdoğan, Serkan'ı görüyor Antalya'ya gideceğiz. Bizim orada annemin evi var, bizim otel güzeldir diyor. Emine Hanım ile konuşup ikna ediyor ve oyunun kaderi orada değişiyor. İkinci kırılma zamanı da Sayın Cumhurbaşkanı karar veriyor iki gün sonra. Serkan, valla Erdoğan buraya gelecek ama kimseye söyleme dedi. Biz de söylemedik. O gün gelecekti Erdoğan, bindiği helikopter arızalanıyor ve askeri piste iniyor. Serkan'ın helikopteri var ve oraya iniyor ve ikisini alıp kendi helikopteriyle Marmaris'e getiriyor. Moldova Cumhurbaşkanı geliyor falan diyerek söylentileri geçiştirdik. Muhsin Bey (Koruma müdürü) benim cumhurbaşkanı ile konuşmam lazım dedim. Bir gün ya da iki gün önce o talebim iletilmedi. Hiç de görüşemedim Cumhurbaşkanı Erdoğan ile. Bir kez Beştepe'de el sıkıştım yüz yüze görüşme hiç yok.
Marmaris'te 15 Temmuz'da halk rahatsız olmasın diye az koruma ile gelmiş. Orada da Erdoğan'ı arıyorlarmış. 21.30 civarı beraber FETÖ ile mücadelede çalışan arkadaşlarım aradılar. Darbe oluyor dediler ben de kafa buluyorlar sandım. Güvendiğim generalleri ve amiralleri aradım. FETÖ'cüleri aradım telefonlarıma çıkmadılar. FETÖ darbesi oluyor dedim, birkaç fikir sundum. Sen bunu Fahri Kasırga (Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri) ilet dediler. Babamı aradım FETÖ darbesi oluyor dedim, bana meşru hükümetin yanında olacaksın dedi. Fahri Bey'i aradım, kimseye ulaşamıyorum dedi. FETÖ darbesi oluyor dedim. Emir komuta altındaysa telefonlarınıza çıkmazlar. Çıkarlarsa da derdest edilmişlerdir dedim. Daha sonra Harp Akademilerindeki kurmay başkanı aradım ama hiçbir şey söylemedi. Sen deniz kuvvetlerine katıl dedi. Bana kimse emir veremez diyerek reddettim. TSK'nın üniformasını teçhizatını çalmış hainlerin işi bu. Üst rütbeli asker bulmak lazım, bana kadar gelirse ben konuşayım dedim. Birilerini konuşturmak lazımdı. Muhalefet liderlerinin de konuşması lazımdı. Ortadan kaldırılmak istenen devletti. Erdoğan misafirimiz, canımızı veririz. Ek koruma talep ettik. Erdoğan'ın Serkan'ın helikopteriyle istediği yere gitmesi için plan yaptık. Cumhurbaşkanımız 'Allah'ın dediği olur' diyor. FETÖ'cüler seni kıstırır diyerek silahımızı da aldırmamıştı yanımıza. Faruk Kasırga'yı derdest ettiler. Kriz masasının başına Nadir Alparslan geçti. Biz bütün süreci WhatsApp'tan kontrol ettik. FETÖ başarısız olunca 'kontrollü darbe' algıları ortaya çıktı. Haber bu döngüden gitti, o anda haberi oldu. Bunların hepsi kırılma, hep yanlış noktalara gittiler FETÖ'cüler."