AYNA
Aynalarla barışık olmak güzel bir motivasyon şekli olsa da o kadar iyi bir şey değil aslında. İnsan aynaya baktığında gerçekleri görebilmeli. Her olayda kişilerin bakış açısının farklı olduğu gibi kişinin kendine bakış açısı da önemli bir fark yaratır. Yansıyan siluetinde sadece görmek istediği yerlere odaklanıp kendini kandıranlar ve inatla kananlar.. Ne yazık! Kimi sadede kusurlarına odaklanır, kimi en güzel yerine, kimisi de kendine değil arka fondan yansıyanlara takılı kalır. Fonda takılı kalanların, arkasında dönen dolaplardan korkusu vardır ki aynayı arkasında olup biteni görmek için kullanır. Oysa ki ayna yanıltır insanı, gerçeği görebilmek için arkasını dönüp bakmalı.
Işığı oluşturan fotonların, kendi çevresinde hareket yönüne paralel olarak dönmesinden dolayı aynanın ışığı yansıtma ekseni, size hep dik açı yapar. Bu sebepledir ki siz aynaya döndüğünüzde görüntünüzün solu sağ, sağı da sol olur. Yani aynadaki siluetimiz aslında ters görünür. Aynadan bir yazıyı okumaya çalışın mesela, yazının ters göründüğünü farkedeceksiniz. Ambulansların önünde "Ambulans" yazısının neden ters yazıldığını biliyor musunuz peki.. Öndeki araç dikiz aynasından arkaya baktığında yazıyı düz okuyabilsin diye! İşte bu da bize gösteriyor ki aynadaki yansımamıza aldanıp, inanıp hareket etmemek gerek. Gördüğünüz şey aslında bir yansıma, yanılsama... Işığın geliş açısı ve ortamın ışık seviyesi, imalattaki ufacık bir kusur veyahut aynanın asıldığı duvar yüzeyinin eğimi.. Bunlar sizi olduğunuzdan farklı gösterir.
AYNA BİR FİKİR VERİR, KARARI SİZ VERİRSİNİZ.
Kişi kendini bilirse ayna ne gösterirse göstersin aldanmaz.
Yalancı mıyım?