FENOMENLİK DEĞİL ADETA SOYTARILIK
Sosyal medya hayatımıza girdi gireli, resmen kimyamız bozuldu.
Çoluk çocuk, genç yaşlı birçok insanın beyinlerini, vicdanlarını ve yaşam tarzlarını tamamen ele geçiren sosyal medya onlara normalden uzak ne varsa yaptırıyor.
Köroğlu, "Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" diye bir nevi isyanını dile getirmişti.
Günümüzde yaşasaydı, muhtemelen "Sosyal medya icat edildi, ahlak bozuldu" diye dert yanardı.
Gerçi ahlak sosyal medya yüzünden mi bozuldu, yoksa zaten bozuktu da sosyal medyada mı açığa çıktı bilinmez.
Üç beş kuruş daha fazla kazanabilmek veya birkaç beğeni alabilmek için öylesine görüntüler çekilip yayınlanıyor ki insan izlerken utanıyor.
Kimisi güya tesettürlü beğenilmek için orasını burasını gösterme telaşında.
Kimisi daha fazla dikkat çeksin diye açık saçık dolaştığı halde güya tesettüre girip ahlaki sınırları zorluyor.
Abuk sabuk espriler, saçma sapan sözler, argo ve küfürlü paylaşımlar gırla.
Bir yandan güya ahlak bekçiliğine soyunup, diğer yandan ahlaksızlığın dibine vuranlarla dolu sosyal medya.
Bana sorarsanız asıl sorun ne biliyor musunuz? Birilerinin bu ahlaksız paylaşımları yapması değildir, toplumun azımsanmayacak büyük bir çoğunluğunun bu ahlaksızlıklara prim vermesi ve izlemesidir.
Çoğu zaman arkadaşlarım sağ olsun, asık olan suratım azıcık gülsün diye binler kişi tarafından beğeni almış sözüm ona komik videolar gönderirler, defalarca izlememe rağmen, bırakın kahkaha atmayı tebessüm bile etmiyorum.
Bir de uyduruk isim takmışlar, neymiş efendim sosyal medya fenomeni.
Ne işe yarıyorlar diye soruyorsunuz?
Argo ve küfürlü paylaşımlar, ne olduğu anlaşılmayan kısa videolar, gerekli gereksiz hareketler. Bunun neyini seyrediyorsunuz diye sorunca da.
Fenomen deniliyor. Şaka gibi.
Günlerdir sosyal medya göğüs dekoltesini açarak para ve bağış toplayan kadını ve bu görüntülere çanak tutan kocasını konuşuyor. Görüntülere gelen tepkilere karşı canlı yayın açarak konuşan kadın, "bana akıl vermeyin, para verin" açlık çekiyoruz diyerek kendini savundu.
Ben bu gibi durumlarda hep şunu düşünürüm. Bu hanımlar ağaç kavuğundan çıkmadı. Bunların bir babası, anası kardeşi vb kimseleri yok mu? Hadi diyelim ki kadın evlendi ve adam, adam gibi birş çıkmadı ve kadını pazarlamaya başladı.
Yok mu bu kadınları kurtaracak, sahip çıkacak birileri.
Bu kadınlar bu rezaleti neden yaşıyor.?
En önemli soru, bu tür kadınlar aileleri tarafından hiç eğitilmedi mi? Hiç mi ahlak dersi verilmedi?
Size kısa bir anekdot anlatmak istiyorum.
15 yaşlarındaydım. Okul için vesikalık fotoğraf çektirmem gerekiyordu. Semtin en bilindik, ailece tanıdığımız fotoğrafçımıza gittim ve orada fotoğraf çektirdim. Fotoğrafçı benden izinsiz fotoğraflardan bir tanesini büyüterek camekana koymuştu. Tabii benim bu durumdan haberim yok.
Babam tesadüfen oradan geçiyor ve fotoğrafı görüyor. Dünyanın en sakin adamı resmen deliriyor ve fotoğrafçıyla kavga ediyor. Sen hangi hakla benim kızımın fotoğrafını asarak insanlara afişe ediyorsun gibi sözler sarf ediyor.
Ve eve gelerek bana kızıyor. Haberim olmadığını söylesem de günlerce kızgınlığını geçiremedim. O gün neden o kadar kızdığını anlamamıştım. Ama bugün yerden göğe kadar haklı olduğunu biliyorum.
Ve biliyor musunuz? o günden sonra bende fotoğraf çektirme fobisi oluştu. Çok nadir fotoğraf çektiririm. Sosyal medya hesaplarıma çok nadir fotoğraf eklerim. Ekleyecek olsam bile o fotoğraf önce annemin onayından geçer, yanımda annem yoksa iki dostumun onayına sunar uygunsa eklerim.
Kısacası demem o ki. her şeyin ama her şeyin bir yeri olmalı.
Özellikle hanımları bu konuda uyarmak istiyorum.
Ne demişti kadın canlı yayında? "bana akıl vermeyin, para verin" açız demişti.
Açlıkta ölün hanımlar! Lütfen açlıktan ölün ama onursuz yaşamayın. Sizi gözünden sakınacağı yerde başkalarına peş keş çeken rahat adamların yanında durmayın.
Onların yanında karnınızı doyuracağınıza, tek başınıza onurunuzla ruhunuzu doyurun. Sonunda açlıktan ölmek varsa ölün!